Vize Serbestisi İçin Yeni Gelişme! Erdoğan: 'Türkiye Hazır, Avrupa Bekliyor'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kıbrıs dönüşü basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Vize serbestisi ve Avrupa Birliği üyeliği konularında önemli mesajlar veren Erdoğan, "Türkiye tam üyeliğe hazırdır" dedi. Ayrıca, terörle mücadele sürecine de değinerek, "Bölgemizdeki olaylar, attığımız adımların doğruluğunu kanıtlıyor" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ziyareti sonrasında, Türkiye Gazetesi Yayın Koordinatörü Yücel Koç'un da aralarında bulunduğu gazetecilere açıklamalarda bulundu. Terörsüz Türkiye hedefi üzerine konuşan Erdoğan, Avrupa ile olası vize serbestisini de ele aldı. Erdoğan, "Avrupa Birliği ile iletişime geçtiğimiz tüm muhataplarımıza tam üyelik amacımızı kararlılıkla sürdürdüğümüzü aktarıyoruz" şeklinde konuştu.
"TÜRKİYE, TAM ÜYELİK İÇİN HAZIRLIKLARINI TAMAMLADI"
Tam üyelik için Türkiye'nin hazırlıkta olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Türkiye’nin üyelik müzakerelerinin yeniden başlatılması ve ilerletilmesi için bir an bile beklenmemesi gerekiyor. Bu süreçlerin önceden herhangi bir yeni adım beklemeden gerçekleşmesi gerektiğini belirtiyoruz. Avrupa Birliği’nden iletişim kurduğumuz tüm muhataplarımıza, tam üyelik hedefimizi güçlü şekilde ortaya koyuyoruz. Birlik, stratejik ve vizyoner bir yaklaşım geliştirdiğinde hemen harekete geçmeleri için hiç bir engel bulunmamaktadır. Türkiye'ye karşı konulan politik engellerin derhal ortadan kaldırılması gerekmektedir. AB ülkelerinden ilişkileri daha adil ve eşit bir şekilde sürdürmelerini bekliyoruz. Bugüne dek sıkça karşılaştığımız ikircikli tutumla ilişkilerin ilerleyeceğini düşünmüyoruz. Avrupa'da ve çevresinde yaşanan gelişmeler, AB içindeki fikir ayrılıkları göz önüne alındığında, Birliğin Türkiye gibi dinamik ve çözüm odaklı bir üyeye ne denli ihtiyaç duyduğunu açıkça ortaya koyacaktır. Daha önce de ifade ettiğim gibi, AB için köprüden önceki son çıkış Türkiye’dir. Dünya değişiyor ve Avrupa da güncelleniyor. Eski, sabit fikirli siyasi anlayışların etkisinden kurtulmak, Avrupa Birliği için yeni bir dönemi başlatacak bir adım olabilir. Biz Türkiye olarak tam üyeliğe son derece hazırız" dedi.

"BİRİ BU KADAR KÜSTAHÇA YALAN SÖYLEYEMEZ"
LGS sınavı ile ilgili tartışmalara da değinen Erdoğan, "İmam hatip okullarındaki akademik başarılar, özellikle fen ve sosyal bilimler alanında giderek artış gösteriyor. Ancak bu durum bazı kesimleri rahatsız etmiş gibi görünüyor. Günlerdir süregelen ahlaka aykırı iftira kampanyasının tek bir nedeni var; o da imam hatip okullarına karşı bir düşmanlıktır. Bu hakikaten kabul edilir bir durum değil. Birinin bu denli küstahça yalanlar söylemesi olası değil. LGS’de bu denli başarı elde etmiş olan bu çocuklara neden hakaret ediliyor? Kartal Anadolu İmam Hatip ve diğer imam hatip okullarından elde edilen yüksek başarı oranlarıyla, bu çocukları fotoğraflar üzerinden hedef göstermek son derece büyük bir terbiyesizliktir. LGS’deki başarıların yolsuzlukla açıklanamayacağı açık. “Sağdan soldan destek verilmiştir” gibi söylemler yalandır, hepsi iftiradır. Bu çocuklarımız, emekleri ve yetenekleri ile bu başarıyı elde etmiştir. Ancak daha 12-13 yaşındaki masum çocukların emeğine leke sürülmesi ise kabul edilemez. Bizim, “toksik siyaset” derken kastettiğimiz tam olarak budur. Karalama politikasıyla siyaset yürütülmez; olsa olsa buna siyaset denemez. Allah ailelerine ve milletimize yardım etsin. Ayrıca, sınav güvenliği konusunu büyük bir ciddiyetle ele aldığımızı belirtmek isterim. Türkiye’nin sınav güvenliği konusundaki başarısı da herkes tarafından bilinmektedir. Eğer linç ettikleri o masum çocuklar ve ailelerinden özür dileyecek kadar haysiyetleri varsa, yapmaları gereken budur. Aksi halde müfteri olarak anılmaya devam edecekler" şeklinde konuştu.
“KESİNLİKLE BUNA VARIZ”
Türkiye, Savunma Sanayiinde gerçekleştirdiği atılımlarla dünyada önemli bir fark yaratmaya devam ediyor. Önümüzdeki süreçte yerli ve milli savunma sistemlerimizde yeni gelişmeler yaşanacak mı?
İktidara geldiğimizde, savunma sanayii alanında Türkiye’nin kaybettiği zamanı geri kazanmak için yoğun bir çaba sarf ettik. Attığımız adımlar ve gerçekleştirdiğimiz yatırımlar verimli sonuçlar verdi. Geldiğimiz bu noktayı önemli buluyoruz, ancak bizim için yeterli değil. Gücümüzü artıracak adımlar planlamaktayız ve hızla gerçekleştirmekteyiz. Savunma sanayii şirketlerimizin altyapı geliştirme çalışmaları ile nanoteknoloji tesis yatırımları devam ediyor. Hedefimiz, savunma alanında tamamen kendimize yeten bir ülke olmaktır. “Tam bağımsız Türkiye” ifadesi sadece bir slogan değildir; vizyoner adımlarla ve çalışmayla hayata geçirilmelidir. “Her zaman daha iyisi mümkündür ve bunu biz başarırız” anlayışıyla ilerlemek zorundayız. Bildiğiniz üzere, KAAN’ı ürettik ve pistte yanında yedek pilotla birlikte bir test gerçekleştirdik. AKINCI, ALTAY, HÜRJET, ATAK, TCG ANADOLU ve daha birçok projeyi tamamladık ve tamamlamaya devam ediyoruz. BAYKAR'ın tüm başarılarına ek olarak, çeşitli insansız hava araçlarıyla Türkiye şu an dünyada adından söz ettiren bir ülke konumuna geldi. Bu bizim için son derece önemli bir gelişmedir. Zırhlı taşıyıcılar konusunda da oldukça iyi bir seviyedeyiz ve talepler peş peşe geliyor. Denizde ise, fırkateynlerde Türkiye önemli bir konumda. Siparişler sürekli olarak artmaktadır. Şu an için siparişleri yetiştiremiyoruz. Pakistan dahil birçok ülkeden ciddi siparişler alıyoruz. Malum, çok maksatlı amfibi hücum gemimiz TCG ANADOLU’yu tamamladık. Şimdi ise onun bir üst versiyonu olan ikinci gemimizi yapmak için İspanyol yetkililerle görüşme halindeyiz. Onlar da “kesinlikle buna varız” dediler. İnşallah bu yeni uçak gemisinin inşasını da 2-3 yıl içinde tamamlamayı planlıyoruz. Bu konuyu İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ile de görüştük. O da “biz varız” dedi. İspanyollarla bu projeyi inşallah gerçekleştireceğiz. Böylelikle gemimizin üst seviyesini tamamlamış olacağız. Şuan jet uçakları alımı için İngiltere ve Almanya ile yürüttüğümüz görüşmeler var. Britanya ve Alman tarafı konuya olumlu yaklaşmakta. İnşallah jet uçaklarımızı da bir an önce alacağımıza inanıyorum. İngiltere Başbakanı Sayın Keir Starmer ve Almanya Şansölyesi Friedrich Merz ile gerçekleştirdiğim görüşmelerde, konunun ciddiye alındığını görmekten mutluluk duydum ve adımları atmayı planlıyoruz.
"İMRALI BU KONUDA HER TÜRLÜ DESTEĞİ SUNDU"
“Terörsüz Türkiye” hedefimize ulaşmak üzere adımlarımızı atmayı sürdürüyoruz. Bu nihai hedef doğrultusunda ilerlememiz devam ediyor. Sürecin provokasyonlardan etkilenmemesi için son derece dikkatli davranıyoruz. “Terörsüz Türkiye” amacıyla karşılaşabileceğimiz tüm sabotajlara karşı da hazırlıklıyız. Biliyorsunuz, silah bırakma süreci başlamış durumda. İlgili ekiplerimiz gerekli takibi gerçekleştiriyor ve bağlantıları sağlıyor. Komisyonla ilgili görüşmeler ise benim bildiğim kadarıyla nihai aşamaya gelmiş durumda. Yakında Mecliste önemli bir ilerleme kaydedildiğine şahit olacaksınız. Biz, terörsüz bir geleceği inşa etme konusunda kararlıyız. Hedefe ulaşmak için ne yapmamız gerektiğini ve nasıl ilerleyeceğimizi biliyoruz. Bölgedeki gelişmeler, bu attığımız adımların ne kadar doğru olduğunu bir kez daha gösteriyor. Şu an İmralı, bu sürece ilişkin her türlü desteği sağladı. Bu durum çok önemli. YPG’nin yaklaşımı her an değişiklik gösterebilir. Bu süreçte, uzantısı olan SDG açısından nasıl gelişeceği de büyük önem taşımaktadır. Son gelişmelerde Suriye Cumhurbaşkanı Şara'nın tutumu, bu grupların olumsuz şekilde bir araya gelmelerinin önüne geçmiştir. Biz kararlıyız, Ahmed Şara’yı Suriye’de yalnız bırakmayacağız. Suriye’nin parçalanmasını istemiyoruz; Suriye’nin yeniden toparlanmasını, ülkemiz için olumlu bir gelişme olarak görüyoruz. Çünkü Suriye’nin restore edilmesi, Türkiye ile olan ilişkilerini de olumlu yönde etkileyecektir. Ülkemizdeki Suriyelilerin geri dönüşlerinin başladığını görmekteyiz. İlk başta “dönmeyecekler” endişesi vardı, ancak şimdi gönüllü olarak geri dönüyorlar. Biz de bu gönüllü geri dönüşleri desteklemek için her türlü yardımı sağlayacağız. Bu dönüşlerin hızlandırılmasıyla birlikte Suriye'nin hızlı bir normalleşme sürecine girmesini ve ülkemizin güneyinin güvence altına alınmasını istiyoruz.