Cuma Hutbesi 18 Temmuz 2025: Bu Haftanın Öne Çıkan Konusu ve Tam Metni Burada!

Bu haftanın Cuma hutbesinin konusu ve tam metni açıklandı. 18 Temmuz 2025 Cuma günü camilerde okunacak olan hutbe, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın resmi web sitesi üzerinden erişime sunuldu. Hutbenin teması ''Suyumuzu İsraf Etmeyelim'' olarak belirlendi. Hutbede, suyun Yüce Allah tarafından bir emanet olarak verildiği ve bu nedenle suyun dikkatli tüketilmesinin hem dini hem ahlaki bir sorumluluk olduğuna vurgu yapıldı. İşte, 18 Temmuz 2025 Cuma hutbesinin konusu ve metni...

SUYUMUZU İSRAF ETMEYELİM

Değerli Müslümanlar!

Varoluşu sıradanlaştırılamayacak en kıymetli nimetlerden biri olan "su", kaynağı belirsizleşmeden önce, onun kıymetinin anlaşılmadığı bir gerçektir. Su; Yüce Allah’ın gökten temiz bir şekilde indirdiği, hayatı sürdüren ve cömert bir bereket kaynağıdır. Hutbeme başlayarak okuduğum ayette, “İçtiğiniz suya bakmaz mısınız? Onu siz mi buluttan indirdiniz, yoksa indiren biz miyiz? Dileseydik onu tuzlu hale getirebilirdik. O halde şükretmenizi gerektiren bir durum yok mu?” denilerek suyun, Allah’ın bir lütfu olduğu bizlere hatırlatılmaktadır.

Sevgili Müminler!

Su, yalnızca bireysel bir gereksinim değil, aynı zamanda toplumsal bir haktır. Her insanın ve canlı türü ile bitkilerin, yeterli ve sağlıklı bir suya erişim hakkı bulunmaktadır. İnsanlar su ile hayatta kalır, hayvanlar su sayesinde yaşam bulur, bitkiler ise su ile büyür.

Su, dilediğimiz gibi harcayabileceğimiz sınırsız bir kaynak değildir. Bu, ilahi bir emanettir; sadece bize değil, gelecek nesillere de aittir. İşte bu sebeple, suyun dikkatli kullanılması, korunması ve adil bir şekilde paylaşılması hem dini hem insani hem de vicdani bir sorumluluktur. Suyun israfı, her bir canlının hakkını ihlal etmek anlamına gelir ve haramdır. Yüce Rabbimiz, وَكُلُوا وَاشْرَبُوا وَلَا تُسْرِفُواۚ اِنَّهُ لَا يُحِبُّ الْمُسْرِف۪ينَ۟ “…Yiyin, için, ancak israf etmeyin. Zira Allah israf edenleri sevmez.” buyurarak bu konuyu gözler önüne sermektedir.

Kıymetli Müslümanlar!

Diş fırçalarken, el yıkarken, tıraş olurken, banyo yaparken veya sebze ve meyveleri temizlerken suyu aşırı miktarda kullanmak israftır. Peygamber Efendimiz (s.a.s), abdest alırken gereğinden fazla su kullanan bir sahabiye, "Akan bir nehirden bile abdest almak, suyu israf etmek demektir." diyerek bu konuya dikkat çekmektedir.

Yerli, parkta, bahçede, tarlada, iş yerinde veya sokakta, hangi amaçla kullanılırsa kullanılsın, suyu gereksiz yere harcamak israftır. Tarım alanlarında sulama sürelerine dikkat etmemek, başkalarının suyunu aşırı derecede kullanmak veya su kaynaklarını izinsiz kullanmak, diğer bireylerin haklarına müdahale etmek demektir ve bu da suçtur. Aşırı su kullanımı, komşularımızın su hakkını ihlal etmekte ve bu da büyük bir vebaldir.

Temiz su kaynaklarını kirletmek, zehirli endüstriyel atıklar, kimyasal gübreler ve çöpler yoluyla insan ve canlı yaşamını riske atmak haramdır. Atık suların, arıtma yapılmadan su yollarına boşaltılması, bu durumun bir başka boyutunu oluşturur.

Değerli Müminler!

Hiç kimse, “Benim imkânlarım var; istediğim kadar su harcarım ya da kuyu açarım.” deme hakkına sahip değildir. Çünkü su, güç, para ve teknoloji ile elde edilen bir nimet değil; Yüce Allah’ın bir lütfu ve rahmetinin tezahürüdür. Rabbimiz istemezse, hangi teknoloji suyu dağlardan indirebilir? İstemediği sürece, hangi güç, suyun toprağın derinliklerinde kaybolmasını önleyebilir? Cenâb-ı Hakk’ın uyarısı son derece açıktır: قُلْ اَرَاَيْتُمْ اِنْ اَصْبَحَ مَٓاؤُ۬كُمْ غَوْراً فَمَنْ يَأْت۪يكُمْ بِمَٓاءٍ مَع۪ينٍ “De ki, söyleyin bakalım: Suyunuz kaybolursa, size kim temiz bir su kaynağı getirebilir?”

Sevgili Müslümanlar!

Kuraklık, çevre kirliliği ve bilinçsiz su kullanımı nedeniyle temiz su kaynaklarımız her geçen gün azalmaktadır. Bu zor dönemde, topraklarımızın çölleşmeden, ağaçlarımızın kuruma belirtileri göstermeden ve sularımızın azalmasına engel olmak için gerekli tedbirleri almak kaçınılmazdır. Su kaynaklarını dengeli bir şekilde kullanmak; her bir damlasını israf etmemek ve bu kaynakları temiz tutmak oldukça önemlidir. Ek olarak, su kaynaklarını korumak adına yeni ormanlar dikmek ve ağaçlar yetiştirmek gerekir. Hararetli günlerde hayvanlar için su kapları ve alanları hazırlamak da gereklidir.

Yüce Rabbim; dağlarımıza, vadilerimize, tarlalarımıza ve su ihtiyacı olan arazilerimize bol ve bereketli yağmurlar yağdırmayı nasip etsin. Gökten rahmetini, yerden ise bereketini esirgemesin.

Sonuç olarak, hutbeme başlarken okuduğum Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in bu duası ile bitirmek istiyorum: “Bizi yediren, su ile doyuran, ihtiyaçlarımızı gideren ve bize barınak sağlayan Allah’a hamdolsun!”

18 TEMMUZ CUMA HUTBESİ PDF İÇİN TIKLAYINIZ